Tur | ANTAKYA & GAZİANTEP TARİH VE LEZZET TURU |
Gün Sayısı | 6 |
Destinasyon | ANTAKYA & GAZİANTEP |
ANTAKYA ( 2 ) – GAZİANTEP ( 3 )
1.GÜN : İZMİR – HATAY – ANTAKYA
Sabah saat 5.00’de Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Gidiş Terminali Pegasus kontuarı önünde buluşarak Check-in işlemlerimizi yapıyor ve pegasus havayollarının PC3020 sayılı uçuşu İle saat 6.00 da İzmirden Hataya hareket, saat 7.35 de Hataya varış. Varışımızı takiben bizi bekleyen özel aracımız ile Antakya’ya hareket ediyor ve Antakya Kahvaltı Evine gidiyoruz. Tuzlu yoğurt ( sadece keçi sütünden yapılıyor üstünde biraz zeytinyağı gezdirildikten sonra lavaşa sürülerek yeniyor ) , zeytin öfeleme , zahterli zeytin, çökelek salatası , attün zeytin, kiremitte peynir ve diğer mevsimsel peynirlerin tadına bakıp , sakız murçlu, veya kaditli (Antakya sucuğu) hatta tuzlu yoğurtlu yumurta yiyerek humus, beton külçe ,ıspanaklı gül böreği , halebi ekmeği , Antakya simidi ,sürk zahter çayı ,bal kaymak, biberli ekmek , gözleme çeşitleri Kekik Salatası, vs ile enfes bir yöresel kahvaltı yapıyoruz. Sonra farklı İnançlar, mezhepler, gelenekler, yaşam biçimleri ve medeniyetlerin kesişme merkezi olan ,Musevi ,Levanten, Ermeni, Afgan, Türkmen, Arap lezzetleri ile harmanlanmış , özgün lezzetleri sunan Antakya’yı keşfe çıkıyoruz. ANTAKYA YEMEKLERİ Üzeri kıyma ve soğanlı ‘Kaytaz böreği’,baklava yufkasında etli börek Sermisek yağsız kuşbaşı dana eti ,nohut, buğday ,kimyon,karabiber ve yerel salçalardan yapılan bir tür düğün yemeği olan ‘ Aşür ‘,Kuzu kuşbaşı ,patlıcan ,badem,fıstık, pirinç ile et suyuna yapılan ‘ Maklube ‘,kızarmış kabağın kıyma ve çam fıstık ile doldurulması ile yapılan dolma ‘ Şıhıl mahşi ‘et ve ekşili yoğurttan yapılan sulu yemek ‘ Boraniye ‘,aşurelik buğday,kuzu boynu ve cevizle yapılan ‘Firik pilavı ‘,yoğurt aşı çorbası ,saç oruğu ,Zahter salatası , cevizli biber , acılı biber ezmesi ‘ Zengin ‘ lahana sarma. ANTAKYA TATLILARI Susam, sumra, çörek otu ,ceviz ve tarçınla pişen hamur tatlısı ‘ Kete ‘,sakızlı tatlı ‘ Mezzeki ‘,dondurma ve nişasta ile yapılan tatlı ‘ Haytalı ‘,Ballı börek , Turunç reçeli , Kireçte tahinli kabak ,tatlıların şahı ‘ Künefe ‘Bayramların vazgeçilmezi ; un,irmik,şeker,süt,vanilya,yumurta ile hazırlanan, fırında odun ateşinde pişen ‘ Küncülü Kahke ‘ kurabiyeleri.
Antakyanın keşfine kurtuluş caddesinden başlıyoruz.2000 yıllık bu cadde Herod caddesi geceleri aydınlatılan dünyanın ilk caddesi. Sarımiye camii , Katolik kilisesi , Havra, Habibi Neccar camii’sini , caminin köşesinde yerin 4 m altında bulunan Neccar ve Hz İsanın havarilerinden Şem’un Safa’nın, girişte ise Yahya ve Yunus peygamberlerin türbelerini göreceğiz. Tipik bir Antakya evi olan taş evi gezeceğiz. Antakyanın klasiği olan Affan kahvesi’ne gideceğiz. Çay bardağında sunulan, içtinizmi anında bizi ayıltan sert Affan kahvesi’ni içecek ve nişasta,süt ve vanilya ile yapılan,gerçek gül suyu şurubu ve ev yapımı dondurma ile servis edilen Lübnan tatlısı olan Haytalı bicisi’nin tadına bakacağız. Kemelpaşa caddesinde yeni hamam’ı gördükten sonra Uzun çarşı’ya gideceğiz. Burada öğlen yemeğimizi Pöç Kasabı’nda yiyeceğiz.Salaş ufacık bir kasap&esnaf lokantası.Bir tabak taze nane ve ev yapımı yayık ayranı ile ferah bir başlangıç yapıp içimizi serinletirken, kuyruk sokumu kemiği etrafındaki pöç bölgesi etinin zırhla çekilip yeşillikler ile kıyılarak kebap haline gelişini ve uzun çarşıdaki bir fırına pişmek üzere yola çıkışını seyrede ceğiz. Piştikten sonra bir tepsi içinde , biber ,soğan domatesler ile sıcacık pide eşliğinde gelen Kağıt kebabı mızı yedikten sonra gözümüz hiçbirşeyi görmeyecek. Uzun çarşı, çeşitli baharatların, küflü çökelek, defne sabunu, zeytinyağı ,biber salçası ,nar ekşisi, pul biber ,turşu görüntülerinin birbirine karıştığı ,bıçak ustaları kunduracı ,tenekeci, dokumacı gibi zanaatkarların ustalık geleneklerini devam ettirdikleri bir zaman tüneli.Taş kadayıfının ve Tel kadayıfının yapımını izledikten ,baharatçılarda baş biberi ,halhalı zeytini , nar ekşisi nin tadına baktıktan , Defneli sabun ,Antakya bıçakları, bakla dövmek için havan elleri , kısır yapmak için toprak kaplar satın aldıktan sonra yorgunluğumuzu gidermek için gideceğimiz , uzun çarşının içinde Ahmediye camii avlusunda tarihi bir çınarın altındaki efsanevi Künefeci Yusuf usta’nın yerine gidiyoruz.Mangalda köz ateşte pişirilen künefenin başında Yusuf usta veya oğlu Fatih iş başında, künefenin sütü peyniri, şerbeti, süt kaymağı, ve kadayıfının her telinin tatları , damağımızda muhteşem bir şölen yaşa tacak. Yusuf usta ve oğlu ,harika bir şov sergiliyorlar, künefeyi pişirirken, havaya atıp tepsi ile tutarak ters çevirme tekniğinde ustalaşmış ve nam salmışlar.Bu lezzet patlamasından sonra Eski Antakya sokaklarını keşfe devam ediyoruz .Antakya Ortodoks kilisesi , Meclis kültür merkezi’ni görüyoruz.Ardından St Pierre kilisesi’ni gidip geziyoruz. 200 m ilerisindeki yarım kalmış Cehennem kayıkçısı Haron kabartma heykelini görüyoruz.. Turun sonunda otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğimiz için konak restorana gidiyoruz . Konağın mezeleri şaşırtıcı derecede lezzetli. Zaten onları yemekten ara sıcağa ve ana yemeğe yer kalmıyor. Çiğ köftesi olağanüstü ayrıca restoranın kendi üretimi olan‘’Antioche’’ marka şarapları dikkat çekici. Geceleme için otelimize dönüyoruz.
5 YILDIZLI ANTAKYA SAVON OTEL
2.GÜN : ANTAKYA
Oteldeki sabah kahvaltımızdan sonra Hatay Arkeoloji müzesi’ni gezmeye gidiyoruz.53.000 m2 alanda 16.000 m2 oturum alanına sahip, müze 10.700 m2 sergileme alanı ile dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi olması ( 1500 m2 mozaik) özelliğini taşıyor Yaklaşık 40.000 eser sergileniyor. Elyazmaları tabletler sikkeler , mühürler fosil ve iskeletler. Müzeyi geziyoruz. Ardından tarihi hamamları ve villaları ile ünlü sayfiye yeri Harbiye’ye gidiyoruz. İçinde aşk ateşi yanan Apollonun Daphne için döktüğü gözyaşlarından oluşan şelaleleri ve etrafındaki yemyeşil piknik alanlarını gezeceğiz. Öğle yemeğimizi Kule restoran’da alacağız. Burada yörenin spesiyalitesi olan Tuzda tavuk,özel kule mezesi, cevizli biber, tereyağlı humus , zeytin salatası, Zengin , tebbuli salatası , yumurtalı occe , saç oruğu , firik pilav ,künefe ve irmik helvasının tadına bakacağız. Sonra bir asırdır el dokuması ipek üretimini devam ettiren Refik ipekçilik veya Yılmaz ipekçili’ği ziyaret ederek ipek şallar alabiliriz. Antik Hermes’e uğrayıp Antik para, metal objeler , sikkelerden hazırlanmış harika takılar alabiliriz. Samandağ’a doğru Arap ve türkmen köylerinden geçerek,nüfüsu yalnızca ermenilerden oluşan tek köy olan Vakıflı’ya gidiyoruz .Meryem ana kilisesi avlusundan el yapımı ceviz reçeli narekşisi , zeytinyağı, likör , şarap ve hanımların el işi olan muhteşem iğne oyaları alabiliriz.Yakındaki Hıdırbey köy meydanındaki 900 yıllık görkemli çınar ağacını gördükten sonra Çevlik mevkiinde’ki insan emeği ile oluşturulan 1380 m uzunluğundaki Vespasianus-Titus tünelini geziyoruz. Sonra Antakyaya otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğimizi almak için Sultan Sofrası’na gidiyoruz.Tarihi bir taş evde hizmet veren restoranda ; Yoğurt aşı çorbası, Kaytaz böreği , Sermisek , Aşur, Maklube , Saç oruğu, Zahter salatası,lahana sarma ,kireçte tahinli kabak gibi yöresel lezzetlerin tadına bakıyoruz. Otelimize dönüyoruz, geceleme otelde.
3.GÜN : ANTAKYA – GAZİANTEP
Oteldeki sabah kahvaltımızdan sonra otobüsümüze binip Gaziantep’e hareket edeceğiz. Kısa bir şehir turundan sonra gaziantep lezzetleri ile ilk tanışmamızı yaparak Küşneme et lokantasına gideceğiz bir kısım Antepliler Hüseyin ustanın Halil ustayı yeneceğini söylüyor. Küşneme, Lahmacun , Yayık ayranı ve Baklava .Yemeğimizi yedikten sonra Bayaz Han’daki Gaziantep Kent Müzesine gideceğiz ve gezeceğiz. Gaziantep’in dünden bugüne nasıl geldiğini öğreneceğiz. Sonra Saklı konak bakır eserleri müzesi’ni gezeceğiz. En son Medusa cam eserler müzesi’ni gezeceğiz. Sonra otelimize yerleşeceğiz . Akşam yemeğimiz için yöresel yemeklerin en meşhur adresi Aşina restoran’a gideceğiz. Yemek sonrası geceleme otelimizde.
5 YILDIZLI ŞİREHAN OTEL
4.GÜN : GAZİANTEP
Unesco yaratıcı şehirler ağında gastronomi şehri olan Gaziantepin tescilli 500 e yakın yemeği bulunuyor. Beyran, Tatlılı malhıta çorbası , Yuvalama, şiveydiz, tike ,keme kebabı alenazik , Kilis kebabı, mıkla, ayvalı taraklık, sarımsak tavası, pancar sarması, nakışlı dolma, kapamalı frik, lolazlı pilav, simir aşı, içli köfte öççe, antep fıstıklı kurabiye, katmer, çingan baklavası, küncülü helva…bazıları Gaziantepte ilk günümüze yöresel kahvaltı ile başlıyoruz. ( Dileyenler otelde kahvaltı edebilir, sonra birlik te gezmeye başlıyabiliriz ) Sabah saat 6.00 da Beyran çorbası içmeye meşhur almacı pazarı arkasındaki önünde uzun kuyruk olan Metanet Lokantası’na gidiyoruz. Koyunun boyun ve kol etleri tüm gece boyu en az 10-11 saat pişiriliyor.Et kemikten ayrılıyor.Etin suyuna liğme liğme etler,pilav,koyun yağları,sarımsak ve biber eklenerek birlikte kızgın ateşte harlanıyor ve servis ediliyor.Yanında kelle paça’da olabiliyor.Sabah 6.00 ile 7.00 arasında içiliyor. Bu tuzlu başlangıçtan sonra damağımızı tadlandırmak için Katmer yemeye beklemeyi göze alarak,Gaziantep’in en meşhur katmercisi Zekeriya usta’ya gidiyoruz.Mermer tezgaht a el ile açılmış incecik hamur arasına, öğütülmüş antep fıstığı, süt veya irmik kaymağı, ve çok az şeker konuyor. Üstü yağlanıp taş fırına veriliyor. Fırında odun ve fıstık kabuğu ateşinde piştikten sonra çıtır çıtır servis ediliyor ,yiyeni adeta nirvanaya ulaştırıyor. Kahvaltımızı yaptıktan sonra Eski çarşı içindeki Buğday hanı yanında tarihi bir kültür mirası olan Tahmis Kahvesi’ne gidiyoruz. Sürekli çalan ve söyleyen Cümbüşçülerin şarkıları , sanki bir gündüz meyhanesinde kahve içiyormuşuz duygusunu bizlere verecek Zahter çayı veya Türk kahvesi içip , Menengiç kahvesini öğleden sonraya bırakabiliriz. Yediklerimizi eritmek için gezimize başlıyoruz.Kahvenin hemen yanındaki Buğday hanı ve Almacı pazarı gibi baharat çarşılarından başlıyoruz.Bakırcılar çarşısı , Kendirci çarşısı ,Hasırcı çarşısı , Külekçi çarşısı, Tütün han , pürsefa han ,Yeni han ve Mevlevi Müzesi’ni gezeceğiz .Eski bir Mevlevi semahanesi olan ,raylar üzerinde ahşap mimberli Şirvani Camii ,Handaniye camii, Tahtani camii , Allaüdevle camii ,Hacı Nasır camii, Kozluca camii , Tekke camii ve Mevlevihanesi ni gezeceğiz. Öğle yemeği için Gaziantep’in sembolü haline gelmiş, hem kebap hem de baklava uzmanı İmam Çağdaş’a gideceğiz. Gavurdağı salatası,bol taze kırmızı ve yeşil biberli çıtıt çıtır yumuşacık soğansız Antep lahmacunu, içine patlıcan söğürmesi konulmuş lahmacun ,yayık ayranı eşliğinde Ali Nazik, Soğan kebabı ,Patlıcan kebabı,Simit kebabı , Sarımsak kebabı yiyebileceklerimizin bazıları.Sıra baklavada.Uzmanlar İmam çağdaş’ın havuç dilimi ve özel şöbiyeti üzerine baklava tanımıyorlar ,ayrıca fıstık sevenler için Dolama ve Bülbül yuvası’da var.Baklava yemenin püf noktası ; Baklavayı ters çevirip yumuşak tarafını damağınıza yapıştırıyorsunuz, damağınızda yavaş yavaş dağılan şerbet ve fıstık alttaki çıtır bölüme ağır ağır işliyor.Havuçun bu kadar lezzetli olmasının sebebi ise,büyük kesimi. Baklavaya ne kadar az bıçak değerse ve dilim ne kadar büyük olursa o kadar lezzetli olurmuş.Bu yüzden ; Önce Havuç dilim, sonra kare dilim, sonra şöbiyet ,en son da yaş baklava makbul imiş .Kuru baklava ise şerbetsiz olana verilen isimmiş.
Bundan sonra Zeugma Mozaik Müzesi’ne gidiyoruz . Zeugma müzesi 30.000 m2 alana yayılmış dünyanın en güzel en iyi korunmuş Mozaiklerine ev sahipliği yapıyor. 3 katlı 7075 m2 lik kapalı alanda 2748 m2 mozaik,140 m2 duvar resmi,4 adet roma çeşmesi,20 adet sütun, bronz mars heykeli, mezar stellerini görüyoruz. Sergileniş biçimi ışıklandırması , arka fonda çalan müziği, mozaikleri tanıtan anlatımları, ve atmosferi ile dünya çapında olan bu müzeyi geziyoruz.İnanılmaz keyif alacağımız bu geziden sonra otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğinde kebap yemek için Şirehan otelin içindeki meşhur Sahan’a gidiyoruz. Yemek sonrası geceleme otelimizde.
5.GÜN : GAZİANTEP
İkinci günümüze yöresel kahvaltı ile başlıyoruz. ( Dileyenler otelde kahvaltı edebilir ) sonra birlikte gezmeye başlayabiliriz . Sabah saat 5,30 da Küppe isimli dürüm ekmeği içinde yenilen, kömür ateşinde şişte piş miş ciğer Cartlak kebabı ve soğanlı, baharatlı ciğer kavurması kebabı yemek için en iyi adres olan AliHaydar Usta’ya gidiyoruz. Ciğer’i yerken yanında bir antep geleneği olan; Odun ateşinde pişen tırnaklı ekmek içine nohut, soğan, acı biber ve maydanoz konularak yapılan Nohut dürüm’ün de tadına bakıyoruz.
Şimdi Bey Mahallesi’ni gezmeye gidiyoruz. Yaptığımız kahvaltıyı dengeleyebilmek için önce mahalle girişin deki Kılıç kadayıf’a uğrayıp, Fıstıklı taze burma kadayıfı yiyeceğiz .Daracık sokaklarında dolaşıp muhteşem taş işçilikli konakları göreceğiz . Papuris kahvesinin bulunduğu konakta menengiç kahvemizi içeceğiz.Hasan Süzer etnoğrafya müzesi, oyuncak müzesi, Atatürk anı müzesini gezeceğiz, Kendirli kilisesi’nin öncephesinde kurtuluş savaşından kalma kurşun deliklerini göreceğiz.öğlen yemeği için Gaziantep kebap fenomeni Halil usta’ya gideceğiz.Önce sumaklı,nar ekşili hafif acılı sulu sulu kaşık salatası ile midemizi temizleyip iştahımızı açacağız..Ardından simit kebabı ve yumuşacık kuşbaşı ile kebap ziyafeti başlayacak.Yayık ayranı tüm hararetimizi alacak.Altın vuruşu ise ağızda dağılan Küşneme ile yapacağız.İri kuşbaşılar şeklinde doğranan ve mangalda pişirilen kuzu bonfileler,şaheser etler.Bu muhteşem ziyafetten sonra tekrar eski şehre dönüp dolaşacacağız. Önce Tarihi gümrük han’ında bir mola verip, meşhur dibek kahvesini içmek için kahveci Sedder bey’in dibek kahvesine uğruyoruz.’’ Çift renk, çift tat ‘’sloganı ile ünlenen Osmanlı dibek kahvesini gaziantepte yapan tek yer burası. Gerçekten fincanımızda açık ve koyu kahverenginde köpükle gelen kahvenin yarısı yumuşak içimli, diğer yarısı da sert içimli. Gümrük han dan çıkmadan önce Eldemir dükkanından ipek kutnu şal ve eşarplarından alabiliriz. Yediklerimizi eritmek için önce Gaziantep Kalesi’ne tırmanıp şehri tepeden izleyecek Naib Hamamı’nı ve etrafındaki dükkanları gezeceğiz.Sedef ustası Ahmet Bıyık’ın Sedef kakmalarını alabilir ve Millet hanının hemen karşısındaki tesbihci’den alışveriş edebiliriz. Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesini gezeceğiz. Türkiyenin en zengin mutfak müzesinden çok zevk alacağız. Yorgunluk gidermek için otelimize döneceğiz. Akşam yemeği için Bayaz Han ın girişinde olan Bayaz meyhane’ye gideceğiz.çalan cümbüşlerin yarattığı neşeli ortamda akşam yemeğimizi yiyeceğiz. Yemekte tatlı yemeyip, otele dönerken önünden geçeceğimiz Memik Dede Pastanesinde yemek üstü cila olarak Antep-Urfa mutfaklarının ünlü tatlılarından Billuriye ve Fıstıkzade’nin tadına bakacağız. Billuriye tatlısı,tel kadayıfın üzerine serpilen Antepfıstığının ince bir kat tel kadayıfla örtülmesi ile hazırlanıyor. Fıstıkzade ise tepside sıkıştırılmış tel kadayıf arasına yerleştirilmiş fıstıkların kısık ateşte altı üstü pişirilip, üzerine şerbet dökülerek sıcak sıcak yenen bir tatlı. Otelimizde yatmaya gidiyoruz.
6.GÜN : GAZİANTEP – İZMİR
Sabah kahvaltımızı otelde yaptıktan sonra valizlerimizi alıp oteli terk ediyoruz. Koçak baklavacısına uğrayıp akşam izmire götüreceğimiz Havuç, özel bol fıstıklı kare dilim ve yaprak şöbiyet siparişlerini veriyoruz, bir iki lokmada tadımlık ağzımıza atıyoruz.Sonra Gaziantep’in 10 km kuzeyinde bulunan Dülük Antik kent’ine gidiyoruz ve geziyoruz .Buradaki Doliche kutsal alanı içerisinde dünyanın en büyük Mithra tapınağı bulunuyor Mithra’nın kozmik boğayı öldürüşü mabetin duvarlarına kazınmış. Uzmanlaragöre bu tapınak Gaziantep’in Zeugmadan sonra en büyük markası olacak. Sonra Siyah gülleri ile tanınan , doğal güzellikleri, kendine özgü mimarisi ve yerleşimi ile büyüleyici bir yer olan Halfeti’ye doğru yola çıkıyoruz. Yeni Halfetide Fırat nehrinin kıyısındaki yüzer restoran , Duba restoran Başkanın yerinde öğlen yemeğimizi dalgaların ritmine uyarak, sallanarak alıyoruz. Yayık ayranı ve ev yapımı yoğurt eşliğinde nohutlu frig pilavını sebzeli haşhaş kebabını, patlıcanlı kebabını ve peynirli irmik tatlısını tadıyoruz. Kahvelerimizi içiyoruz ardından bizi bekleyen teknemize binerek Rum kale nehir turu’na başlıyoruz. Nehirde kanyon içinde ilerlerken ,iki yanımızdan yükselen kayalıklardan fışkıran yemyeşil doğa karşısında büyüleneceğiz.20 dakika sonra sarı renkli yüksek kayaların tepesine oyulmuş eski uygarlık kalıntılarını göreceğiz. Fırat nehri ile Merzimen çayının birleştiği noktadaki Rum kalenin tarihi 10.000 yıl öncesine dayanıyor. Kalıntılar içindeki kaleyi, Aziz Nerses kilisesini ve Barşavma manastırını , Yohannesin incilin bir kopyasını sakladığı mağarayı göreceğiz Eski halfetiye yaklaşırken sudan çıkan minarenin tam karşısındaki kahvede kısa bir mola için tekneden inip eski halfetiye karşı kahvelerimizi yudumluyoruz, mola bittikten sonra tekrar fıratın sularına kendimizi bırakıyoruz. Nehir turumuz bittikten sonra otobüsümüze binip Gaziantep’e hareket ediyoruz. Gaziantep’te son akşam yemeğimizi şehrin en şık restoranı Bayaz restoran’da Kaşık salatası , Tarhunlu börek gibi yöresel yemekleri ve farklı et yemekleri eşliğinde alıyoruz. Koçakta ayırttığımız baklavaları alıyor ve havaalanına gidiyoruz.Hem vücudumuz hem bavullarımız iki misli yüklü olarak Sunekspres 22.25 uçağı ile gaziantepten izmire direk uçuyoruz. Aklımızda hoş anılar, damağımızda müthiş tadlarla turumuzu bitiriyoruz.
Gelişmelerinden haberdar olun, yenilikleri önce siz öğrenin.
Cumhuriyet Bulv. Kadıoğlu Apt. No:159 Kat:2 D:3 Alsancak/ İzmir
Turizm / Whatsapp
+90 533 695 9233
Bilet +90 533 918 39 18
MICE +90 533 094 10 70
09:00-18:00 Hafta İçi09:00-14:00 Cumartesi