Tur | KURBAN BAYRAMINDA DOĞU KARADENİZ TURU |
Gün Sayısı | 4 GECE 5 GÜN |
Destinasyon | RİZE |
1.Gün – RİZE, MOLLAVEYİS, ÇİNÇİVA YÜRÜYÜŞÜ, TARİHİ KONAKLAR, PALOVİT
ŞELALESİ, ŞİMŞİR ORMANLARI, ZİL KALE
İzmir Adnan Menderes Havalimanı iç hatlar gidiş terminalinde saat 2.45’de buluşarak Türk Havayolları
TK2355 sefer sayılı yolculuğumuzun ilk ayağına başlıyoruz. Sonrasında İstanbul Havalimanı iç hatlar gidiş
terminalinde 06.15 de kalkacak Türk Havayolları TK2536 sefer sayılı uçuşumuzla Rize’ye doğru yola
çıkıyoruz. Rize Havalimanı’nda saat 08.05’de buluşmanın ardından aracımızla Fırtına Vadisi’ne doğru yola
çıkıyoruz. Havalimanından hareket ettikten 10 dakika sonra Fırtına Vadisi'ne giriş yapıyoruz. Ardından
yaklaşık 40 dakikalık bir yolculukla yerel yaşama dokunmak için otelimizin bulunduğu Mollaveyis Köyü’ne
gidiyoruz.
Mollaveyis Köyü’nden Çinçiva Köyü’ne (Şenyuva) yürüyüş yapacağız. Parkurun tamamı orman içindedir.
Etrafımız kestane, ıhlamur ve ladin ağaçlarıyla kaplı olacak. 45 dakikalık bir yürüyüş
sonrası Zizna Bölgesi’ne varıyoruz ve tarihi konakları ziyaret ediyoruz.
Sonrasında Zizna’dan ayrılıp yürüyüşümüze devam edeceğiz. Orman içerisindeki patikalardan Çinçiva
Köprüsü’ne kadar yaklaşık 1 saat 15 dakikalık bir yürüyüş daha yaparak günün ilk etabını tamamlıyoruz ve
grup halinde tarihi Çinçiva Köprüsü’nde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra öğle yemeğine geçiyoruz.
Yemeğin ardından Palovit Şelalesi'ne gidiyoruz. 15 metre yükseklikteki şelale bölgenin en yüksek değil ama
debisi en fazla olan şelalesidir. İsteyenler yoldan aşağıya inip şelalenin dibinde fotoğraf çektirebilir.
Şelaleden ayrıldıktan sonra rotamızı şimşir ormanına çeviriyoruz.
Dünyanın en büyük ikinci şimşir ormanı dense de bu konuda kesin bir kanıt yok. Son yıllarda şimşirler
hastalandı ve kurudular. Diyeceksiniz ki buraya neden getirdiniz. Kurumuş şimşir ormanının enteresan bir
güzelliği var. Tabi ki temennimiz şimşirlerin tekrar canlanması. 🙁 Şimşir Ormanları'ndan ayrıldıktan
sonra vadinin ortasında yer alan, 14.yy’a tarihlenen Zil Kale'yi (Zir Kale) gezip, tarihini dinleyip otelimize
gidiyoruz.Akşam yemeği ve geceleme otelimizde
2.Gün – ZİL KALE, ŞİMŞİR ORMANLARI, GİTO YAYLASI, BADARA MEZRASI
Kahvaltının ardından kısa bir yolculukla Zil Kale'ye (Zir Kale) varıyoruz.
Vadinin ortasında yer alan, 14.yy’a tarihlenen kaleyi gezip, tarihini dinleyip fotoğrafladıktan sonra Şimşir
Ormanları'na geçiyoruz. Dünyanın en büyük ikinci şimşir ormanı dense de bu konuda kesin bir kanıt yok.
Son yıllarda şimşirler hastalandı ve kurudular. Diyeceksiniz ki buraya neden getirdiniz. Kurumuş şimşir
ormanının enteresan bir güzelliği var. Tabi ki temennimiz şimşirlerin tekrar canlanması. 🙁 Şimşir
Ormanları ziyaretimizi tamamladıktan sonra öğle yemeğine gidiyoruz.
Yemeğin ardından rotamızı 2050 metre yükseklikteki yaklaşık 50 dakikalık bir yolculukla ulaşacağımız Gito
Yaylası'na çeviriyoruz. Fırtına Vadisi'ne hakim bir konumdaki Gito'da; Pokut Yaylası, Çat Köyü, Badara
Mezrası, Altıparmak Dağları ve hatta hava berraksa Gürcistan Dağları manzaramızı oluşturacak. Tabii bulut
denizi de başka bir manzara alternatifi olarak bizi bekliyor olabilir.
Yayladaki serbest zamanın ardından yaylanın üst tarafında göreceğiniz tepeye bir yürüyüş yapacağız.
Bu yürüyüşü herkes rahatlıkla gerçekleştirebilir. Yaklaşık yarım saat sonra tepeye varmış olacağız. Burada
manzara inanılmaz. 360 derecelik bir panoramaya sahip denizi de gören bir nokta. Burada kısa bir mola
verip sürpriz ikramlarımızla birlikte manzaranın keyfini çıkardıktan sonra aşağıya iniş başlıyor. Aracımızla
Gito Yaylası'ndan Badara Mezrası'na geçiyoruz. Badara Mezrası aslında küçük bir yayla. Önündeki küçük
göleti ile güzel de bir fotoğraf veriyor. Badara'da yaptığımız kısa gezi sonrası vadi tabanına doğru inişe
geçiyoruz ve otelimize dönüyoruz. Geceleme ve akşam yemeği otelimizde.
3.Gün – SAL YAYLASI, POKUT YAYLASI, HAZİNDAK YAYLASI, PALOVİT
Hava durumu ve yol koşullara göre uygun araçla çıkacağımız Pokut ve Sal Yaylaları defalarca gazete ve
dergilere konu olan, instagram paylaşımlarının vazgeçilmez noktası, 2000 metre yükseklikte muhteşem
güzellikte iki yayladır. Tepe üstüne kurulu bu yaylalardaki tüm evlerin tamamen ahşaptır. Bakirliğini
korumuş bu iki yaylanın etrafı vahşi bir ormanla çevrili, manzara ise doyulmaz.
Otelden yaklaşık 1 saatlik bir yolculuğun ardından ilk durağımız olan Sal Yaylası’na ulaşıyoruz. Yaylanın ön
kısmındaki geniş çimenlik alan ve arkasında dizili yayla evleri farklı bir güzellik sunuyor. Hele Sal’ın
üstündeki bankta oturmak, etrafı seyredip temiz havayı ciğerlere çekmek anlatılmaz yaşanır denen
deneyimlerden. Sal Yaylası'yla olan birlikteliğimiz bittikten sonra Pokut Yaylası'na geçiyoruz.
İki yayla arasında yapacağımız yarım saatlik düz orman içi yürüyüş güne ayrı bir güzellik katacak. Bu kısa
yürüyüşün ardından bu sefer Pokut Yaylası’nın manzarasının keyfini çıkarıyoruz. Bir yandan deniz, bir
yandan Kaçkar, şansımız varsa bulut denizi ve bulutlardan başını çıkarmış dağ adacıkları. Etrafı balta
girmemiş bir doğal yaşlı orman ile çevrili olan Pokut’a doyamayacaksınız. Pokut'ta manzaraya karşı
vereceğimiz molada size sürpriz ikramlarımız olacak. Yaylayı gezip keyfini çıkardıktan sonra yayla evlerinin arasından ormana giriyoruz ve Eynetap'a ulaşıyoruz. Burada çayırlık alana serilip kısa bir mola
veriyoruz. Molanın ardından Hazindak Yaylası'na doğru yürüyüşe başlıyoruz.
Hazindak, 4 yaylanın yolunun kesiştiği bir tepe üzerinde kurulmuş küçük sevimli ve oldukça korunmuş bir
yayla. Eynetap'tan yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşünün ardından yaylaya varıyoruz. Öğle yemeğimizi burada
yiyip yayla evlerinin arasında biraz vakit geçirdikten sonra aracımızla buluşup dönüşe geçiyoruz.
Kalan zamana göre yol üstünde uğrayabileceğimiz bir kaç yer daha var. Muhteşem Palovit Şelalesi ise
bugünkü yürüyüşü taçlandıracaktır. 15 metre yükseklikteki şelale bölgenin en yüksek değil ama debisi en
fazla olan şelalesidir. İsteyenler yoldan aşağıya inip şelalenin dibinde fotoğraf çektirebilir.
Şelaleden ayrıldıktan sonra maceraya doymanların yardımına ise Tarzanpark yetişecek. Buradaki
molamızda isteyenler parktaki aktiviteleri yapabilir. Parktan ayrıldıktan sonra otelimize dönüyoruz. Akşam
yemeği ve geceleme otelimizde.
4.Gün – BULUT ŞELALESİ, AVUSOR YAYLASI, BÜYÜK GÖL, HUSER YAYLASI GÜN
BATIMI
Kahvaltının ardından yoğun bir güne başlıyoruz. Bulut Şelalesi ve Büyük Göl'de (2800m) yüzme şansımız
olacak. Mayo ve havlularınızı yanınıza almayı unutmayın.
İlk olarak otelimizden yarım saatlik bir yolculukla Tar Deresi parkuruna gidiyoruz. Yaklaşık 45 dakikalık
kolay bir yürüyüş sonunda Bulut Şelalesi‘ne gelmiş oluyoruz. İsteyenler burada yüzebilir. Burada
verdiğimiz moladan sonra geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz ve Ayder Yaylası'na doğru yola devam
ediyoruz. Ayder Yaylası'nda kısa bir mola verip Gelintülü Şelalesi'ni fotoğrafladıktan sonra yola devam
ediyoruz.
Ayder'den sonra yörede Laz Yaylaları olarak bilinen yani Lazların kurdukları ve yaşattıkları yaylaları
göreceğiz. Bir de Avusor Yaylası’nın üzerindeki göle yürüyüşümüz var. Avusor Yaylası’na kadar araçla
çıkıyoruz. Yolda Hacizeni, Kvaokobğumeri (Yanlış yazmadık Lazca Taş Yığılı anlamına geliyor) ve Toba
Yaylaları’nı göreceğiz.
Avusor Yaylası’na vardıktan sonra Büyük Göl’e 1,5 saatlik bir yürüyüş yapacağız.2800 metredeki bu gölde
yüzme molası verdikten sonra aynı yoldan geri dönüyoruz. Avusor Yaylası'na vardıktan sonra yöresel öğle
yemeğimizi alıyoruz.
Büyük Göl yürüyüşüne katılmak istemeyenler yaylada vakit geçirebilirler.
Öğle yemeğinin ardından günbatımı için Huser Yaylası'na doğru yola çıkıyoruz. 2320 metre yükseklikteki
yayla, 360 derecelik manzarasıyla deniz dahil her yeri gören konumu ile ön plana çıkıyor. Bir de sosyal
medyada bol bol gördüğünüz bulutlara değen salıncak da burada. Yayla civarında biraz yürüyüp salıncakta
fotoğrafımızı çektirdikten sonra gün batımını bekleyeceğiz. Eğer bulut denizi de olursa bu hayatta
gördüğünüz en güzel manzaralardan biri ile karşılaşacaksınız. Fotoğraf çekebilirsiniz veya sadece
seyredebilirsiniz.
Günbatımıyla birlikte bu yoğun günü tamamlıyoruz ve otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama
otelimizde .
5.Gün – KAMİLET VADİSİ, ÇİFTEKÖPRÜ, MENÇUNA ŞELALESİ, FINDIKLI,
ÇAĞLAYAN VADİSİ, DÖNÜŞ
Kahvaltı sonrası Rize Havalimanı'na doğru yola çıkıyoruz. Dönüş yolculuğumuz boyunca göreceğimiz bir
çok yer daha olacak.
Fırtına Vadisi'nden ayrılıp Ardeşen ilçesine varıyoruz. Buradan 20-25 dakikalık bir yolculukla da Artvin'in
Arhavi ilçesine ulaşıyoruz. Sonrasında Kamilet Vadisi'ne giriyoruz. Bölgede iki taş köprüyü bir arada
görebileceğiniz tek yer olan Çifteköprü’yü ziyaret ettikten sonra aracımızla Mençuna Şelalesi yürüyüş
parkurunun başına geliyoruz.
Patikadan yapılan yürüyüşle yaklaşık 45 dakikada şelaleye varıyoruz. Yaklaşık 70 metreden dökülen şelale
yüksek bir debiye sahip değil fakat görsel olarak bizleri tatmin edebiliyor. İsteyenler altındaki gölete
girilebilir.
Şelaleden ayrıldıktan sonra aynı yoldan geri dönüp sahil yolunu kullanarak Rize'nin Fındıklı ilçesine
varıyoruz ve Çağlayan Vadisi'ne giriş yapıyoruz. Burada ilk olarak öğle yemeğine gidiyoruz. Yemeğin
ardından vadideki gerçek Laz mimarisinin bugün hala ayakta olan muhteşem örneklerini ziyaret
edip rotamızı Rize Havalimanı’na doğru yolumuza devam ediyoruz.
Saat 18.30 civarı Rize Havalimanı'na ulaşıyoruz, iç hatlardan biniş işlemlerinin ardından Türk Havayolları
TK2541 sefer sayılı uçuşumuzla İstanbul Havalimanına sefer gerçekleştiriyoruz ve sonrasında Türk
Havayolları TK2354 sefer sayılı uçuşu gerçekleştirerek İzmir Adnan Menderes Havalimanına ulaşıyor ve
bir başka İTALTUR TURIZM gezisinde buluşmak üzere sizlerle vedalaşıyoruz.
Gelişmelerinden haberdar olun, yenilikleri önce siz öğrenin.
Cumhuriyet Bulv. Kadıoğlu Apt. No:159 Kat:2 D:3 Alsancak/ İzmir
Turizm / Whatsapp
+90 533 695 9233
Bilet +90 533 918 39 18
MICE +90 533 094 10 70
09:00-18:00 Hafta İçi09:00-14:00 Cumartesi